Home  |  Açıklamalar   |  Avrupa Parlamentosu adaylarının sunumunda AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu tarafından yapılan konuşma

Avrupa Parlamentosu adaylarının sunumunda AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu tarafından yapılan konuşma

 

 

Değerli arkadaşlar,

Önümüzdeki Haziran ayında yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimleri Avrupa Birliği’nin ve tüm Avrupa’nın büyük ikilemler ve çıkmazlarla karşı karşıya olduğu bir dönemde gerçekleşiyor.

 

Her şeyden önce ve en önemli olan iki savaşın devam etmekte olmasıdır. Ukrayna ve Filistin’de halkların kanı dökülüyor. Ama Avrupa Birliği liderliği Ukrayna’daki savaşın sona erdirilmesi için barışçıl girişimlerde bulunmak yerine, on milyarlarca avro değerinde silah göndermeyi tercih ediyor. Aynı esnada binlerce çocuğun katledildiği Gazze’de İsrail devletinin Filistinlilere karşı sürdürdüğü soykırımın üzerini örtüyor.

 

Avrupa’nın içerisinde eşitsizlikler korkunç boyutlara ulaşıyor. Bugün 95 milyon Avrupalı yoksulluk sınırında yaşıyor. Ve aynı esnada AB’nin en zengin 5 insanı son iki yıldır servetlerini saatte 6 milyon avroluk bir hızla arttırıyor. Milyonlarca emekçi, hane halkı, küçük ve orta ölçekli işletme artan pahalılığın ve bankaların keyfiliği altında eziliyor, ama AB’deki egemen güçler aynı halk düşmanı, toplum düşmanı ekonomik reçetelerde ısrar ediyor.

 

Tüm bunların yanı sıra aşırı sağın yükselişiyle Avrupa varoluşu açısından büyük önem taşıyan bir yol ayrımıyla karşı karşıya bulunuyor. Yüzlerce aşırı sağcının Nazi selamı verdiği İtalya’dan gelen son görüntüler karşı karşıya olduğumuz durumu bir kez daha gözler önüne seriyor. Şimdiden aşırı sağcı ve faşist güçler Avrupa hükümetlerinde yer alıyorlar. Avrupa Parlamentosu’nu ele geçirmek ve ardından kıtayı kontrol altına almak için pusuda bekliyorlar. Tüm bunların barış, insan hakları, cinsiyet eşitliği, emekçilerin kazanımları ve demokratik özgürlükler açısından ne anlama geleceği apaçık bellidir. Ancak, Kıbrıs’ımızın tarihi gibi, Avrupa’nın tarihi de aşırı sağcı ve faşist güçlerin yükselişinin nereye götüreceği konusunda oldukça aydınlatıcıdır. Bu, sadece tüyler ürpertici endişelere yol açmakla kalmamalı, yaklaşan kıyamete giden yolu kapatma yönünde öncelikle AB üyesi ülkelerin tüm demokratik vatandaşlarına harekete geçme çağrısı olmalıdır.

 

Tüm bu tablonun karşısında biz, AKEL olarak, Avrupa’daki Sol güçlerin de yaptığı şekilde net bir cevap veriyoruz: Barış-Onur-Demokrasi. AKEL-Sol-Toplumsal İttifak’a verilecek her oy ve Avrupa Parlamentosu’ndaki Sol Grubun güçlenmesi:

 

  • Bir barış mesajıdır; Filistin ve Ukrayna’da ateşkes ilan edilmesinden ve uluslararası hukuka saygı gösterilmesinden yana bir harekettir. Avrupa’nın militarizasyonuna ve NATO’latırılmasına karşı bir harekettir.

 

  • Avrupa halklarının yaşamlarında ve çalışma hayatlarında onurunu destekleyen bir harekettir. Emekçilerin haklarının savunulması için; pahalılığa karşı etkin sosyal önlemler alınması için; bankaların ve enerji şirketlerinin elde ettikleri aşırı kârların vergilendirilmesi için; barınma, sağlık ve eğitimin sadece bir avuç azınlığın sahip olduğu ayrıcalık değil, herkes için sosyal hizmet olmasını sağlayacak politikalar için Avrupa Parlamentosu içinde ve dışında mücadelelere güç katan bir harekettir.

 

  • AKEL-Sol Toplumsal İttifak’a verilecek her oy faşizme karşı demokrasiden yana oy vermek demektir. Çünkü AKEL aşırı sağın karşısında tutarlılıkla direnen, aşırı sağın normal bir şeymiş gibi gösterilmesini kabul etmeyen, insanlık düşmanı söylemlerine her gün karşı çıkan güçtür. AKEL-Sol Toplumsal İttifak’a verilecek her oy Kıbrıs’ın ve Avrupa’nın karanlık dönemlere geri dönmesini istemeyen ülkemizin demokrat ilerici insanlarıyla AKEL’in kurduğu büyük toplumsal ittifaka destektir.

 

Evet, biz ve bir bütün olarak Avrupa Parlamentosu’ndaki Sol Grup, temelden farklı bir Avrupa vizyonunu: Sosyal, demokratik ve barışçıl Avrupa’yı ifade eden alternatif sesiz.

 

Değerli arkadaşlar,

AKEL’in Avrupa Parlamentosu’nda ve Sol Grup’taki mevcudiyetinin tüm bunların yanı sıra Kıbrıs ve Kıbrıs halkı açısından ayrı bir önemi ve değeri de var. Son 20 yıllık süreçte AKEL’in Avrupa Parlamentosu’ndaki ve Sol Grup’taki mevcudiyetinin yalnızca partisel ve ideolojik bir boyutu olmadı. Oradaki mevcudiyetimizle ülkemizi, halkımızı, Kıbrıs sorununun çözümünü destekledik. AKEL Avrupa Parlamentosu milletvekilleri tüm bu yıllar boyunca Avrupa Parlamentosu’nda tüm Kıbrıs’ın ve Kıbrıslıların tümünün sesi olmaya çalıştılar ve bunun için çalışmaya da devam ediyorlar. Çünkü biz yeniden birleşmenin ve barışın sesiyiz. Siyasi eşitliğe dayalı iki bölgeli ve iki toplumlu federasyon çözümünü tutarlı ve net bir şekilde savunan sesiz.

 

Avrupa Parlamentosu’ndaki Sol Grup işgalin ve bölünmenin son ermesi, ülkemizin ve halkımızın yeniden birleşmesi mücadelesinde Kıbrıs’ın en istikrarlı müttefikidir. İlkeli tutumuyla Kıbrıs sorununun çözümünü desteklemektedir. Maraş’ın kolonizasyondan kurtulması için. Kıbrıslırumlar ve Kıbrıslıtürkler arasındaki iş birliğinin geliştirilmesi için. Kıbrıstürk toplumunun kimliğinin ve Avrupa vatandaşları olarak Kıbrıslıtürklerin haklarının korunması için. Kıbrıs’ın kayıp şahıslar sorunu için desteğini sürdürmektedir. AKEL ve Avrupa Parlamentosu’ndaki Sol Grup milletvekilleri Brüksel’deki etkinlikler ve faaliyetler aracılığıyla sürekli olarak Kıbrıstürk toplumunun örgütlerine, sendikalarına, partilerine ve vatandaşlarına bir kürsü, bir platform sunma çabalarını sürdürüyorlar. Bütün bu nedenlerden dolayı tüm ilerici Kıbrıslıtürkleri Avrupa seçimlerinin sunduğu fırsattan yararlanmaya ve hep birlikte ortak vatanımızın, ortak mücadelemizin sesini, Avrupa Parlamentosu’ndaki ortak sesimizi güçlendirmeye çağırıyoruz.

 

AKEL size bu çağrıyı yapma cesaretine sahip çünkü ne istediğini, nereye gittiğini biliyor. Bir asır boyunca verdiğimiz mücadeleler, yaptığımız fedakarlıklar ve sunduğumuz hizmetlerle dolu bir tarihimiz var. Bu tarihimizden güç alıyoruz. Aynı zamanda geçmişin hatalarından ve yanlış değerlendirmelerinden de ders alıyoruz. Mümkün olan en kısa zamanda çözümün ve yeniden birleşmenin gerçekleşmesi gerektiğini savunuyoruz. Kıbrıs sorununun çözümü hedefiyle görüşmelerin 2017’de kesintiye uğradığı yerden Guterres Çerçevesi ve varılan tüm yakınlaşmalar temelinde yeniden başlatılması çabasına tüm siyasi ağırlığımızı koyuyoruz. Kıbrıs Cumhuriyeti hükümetinden Kıbrıslıtürklere ve iki toplumlu iş birliğinin güçlendirilmesine yönelik önemli adımlar atmasını istiyoruz. Sayın Hristodulidis’in yakın zamanda açıkladığı adımlardan çok daha esaslı ve somut adımlar atılmasını talep ediyoruz. Kıbrıslırumlar ve Kıbrıslıtürkler için, Kıbrıs, Yunanistan, Türkiye ve tüm Doğu Akdeniz bölgesi için, herkes için Kıbrıs çözümünü karşılıklı olarak faydalı hale getirebilecek olan enerji konusuyla ilgili önerilerde bulunuyoruz.

 

Sadece doğru görüşlere sahip olmanın ve doğru önerilerde bulunmanın yeterli olmadığını biliyoruz. AKEL’in cesur adımlar atmak, yeni yollar açmak, Kıbrıslırumlar ve Kıbrıslıtürkler için köprü olmak, yakınlaşmayı hayata geçirme ve pratiğe dönüştürmek görevi ve sorumluluğu var. 2019’da Kıbrıslıtürk dostumuz ve ortak mücadele arkadaşımız Niyazi Kızılyürek’i AKEL’in aday listesine dahil edip attığımız tarihi adımla bunu yaptık ve bu seçimlerde de bunu sürdürüyoruz. Kıbrıslırumları ve Kıbrıslıtürkleri birleştiren ne varsa, iki toplumun iş birliğini güçlendiren ne varsa, Kıbrıslırumların ve Kıbrıslıtürklerin bir arada yaşamasının imkansızlığı hakkındaki mitleri yıkan ne varsa; dikenli tellerin her iki tarafındaki milliyetçilerin elbette ki ne beş yıl önce hoşlarına gitmişti ne de şimdi hoşlarına gidiyor. Konu iki toplumun iş birliğine karşı mücadele etmeleri olduğunda her iki taraftaki milliyetçiler bileşik kaplar gibidir, iki su damlası gibidir: taktikleri aynı, argümanları aynı, yalanları aynı. Ancak biz yolumuzda ilerlemeye devam ediyoruz. Avrupa Parlamentosu seçimlerini çözüm ve yurdumuzun yeniden birleşmesinden yana kitlesel ve güçlü bir mesaj haline getiriyoruz.

 

Bu vesile ile tekrarlamak istiyorum: 2019’da da söylediğimiz gibi, aday listemizde Kıbrıslıtürk adayın da yer alması ve Kıbrıslıtürklerin Avrupa seçimlerinde -günümüz koşullarında- oy kullanma hakkı ve olanağı Kıbrıs sorununun çözüm modeli değildir ve bu, Kıbrıstürk toplumunun yerine geçmeyi hedefleyen bir hareket değildir. Tam aksine bu, dikenli tellerin her iki tarafındaki ilerici Kıbrıslıların Avrupa seçimlerine kitlesel katılımları ve AKEL-Sol-Toplumsal İttifak’ın aday listesini güçlendirmeleri yoluyla hem Kıbrıs’a hem de Avrupa’ya Kıbrıslırumların ve Kıbrıslıtürklerin sadece gelecekte birlikte çalışabileceklerine dair değil, aynı zamanda istediğimiz gelecek için bugün de birlikte çalışabileceklerine dair mesajı göndermek için bir fırsattır.

 

Değerli arkadaşlar,

 

AKEL-Sol-Toplumsal İttifak aday listesi iki nedenden dolayı daha öne çıkıyor ve tarih yazıyor:

 

Birincisi, üç kadın, üç erkekten oluşan bir aday listesi. Toplumsal cinsiyet eşitliğini sadece bir slogan ve vizyon olarak değil, Parti olarak kendimizden başlayıp pratikte uygulanan bir politika haline getiren bir aday listesi.

 

İkinci olarak da seçim birliğimizin adından da anlaşılabileceği gibi; Kıbrıs sorununun çözümü, emekçilerin hakları, yolsuzluklara karşı mücadele, hukukun üstünlüğü, çevrenin korunması, insan hakları ve daha iyi bir Avrupa için her biri kendi alanından yola çıkarak, mevcut durumdan daha iyisi için her alanda ve her cephede mücadele ederek, bizimle bir araya gelen ve birlikte ilerleyen adaylardan oluşan bu aday listesi AKEL’in ilerici insanlarla kurduğu büyük toplumsal ittifakı da ete kemiğe büründürüyor.

 

Bu aday listesi Sol’un ve tüm ilerici kesimlerin değerlerini, ilkelerini, önceliklerini, duyarlılıklarını bu mücadelede temsil eden güçlü bir ekiptir. Yorgos, Anna, Stavri, Andros, Niyazi ve Melani. En ön safta bu arkadaşlarımızla ve yeniden birleşmeye, ilerlemeye ve demokrasiye inanan Kıbrıslırum-Kıbrıslıtürk-Maronit-Ermeni ve Latin, tüm Kıbrıslılarla birlikte verdiğimiz mücadelemizde 9 Haziran Avrupa Parlamentosu seçimlerini yeni bir kilometre taşı haline getirmeye çağırıyoruz.

 

Evet, birlikte ilerliyoruz!

 

  • Hep birlikte gücümüzü birleşik işçi sınıfının 1948’de madenlerde ve inşaatlarda verdiği ortak mücadelelerin tarihinden alıyoruz. Gücümüzü mücadele bayraklarımızı kanlarıyla kızıllaştıran Kıbrıslırum-Kıbrıslıtürk öncü yoldaşlarımızın mücadelelerinden ve fedakarlıklarından alıyoruz.

 

  • Gücümüzü ülkemizde yeniden birleşme ve kalıcı barış gününü bekleyen ve arzulayan Kıbrıs’ın insanlarından alıyoruz.

 

  • Gücümüzü ülkemizin ve halkımızın farklı bir geleceğe, milliyetçiliğin, hoşgörüsüzlüğün, bölücülüğün olmayacağı, özgürlük ve güvenlik dolu bir geleceğe olan inancımızdan güç alıyoruz!

 

Kendi halkına ait olacak bir Kıbrıs için,

kendi halklarına ait olacak bir Avrupa için,

birlikte ilerliyoruz.

 

İyimserlikle ve bizi birleştiren her şeye olan inancımızla,

kararlılıkla ve birlik içinde ilerliyoruz!

 

Yaşasın Kıbrıs’ımız!

Yaşasın Kıbrıslırumların ve Kıbrıslıtürklerin Ortak Vatanı!

PREV

Adalet Bakanı’nın yaptığı beyan kabul edilemez

NEXT

Aziz Avvakum Manastırı vakası hakkında Cumhurbaşkanı siyasi niyetini açıkça ortaya koymalıdır