Filistin halkına karşı işlenen suçların cezasız kalmasına son verilmelidir
İsrail işgal güçlerinin Doğu Kudüs’teki Mescid-i Aksa’da Filistinlilere karşı uyguladığı inanılmaz şiddet görüntülerini uluslararası kamuoyu dehşet ve utançla izliyor. Müslümanlar için en kutsal ibadet yerlerinden birine üst üste yapılan saldırıların ve tutuklamaların üstelik de Müslümanlar için mübarek bir ay olan Ramazan ayına denk gelmesi bu baskı ve saldırılara daha da iğrenç bir boyut ekliyor.
Bu yapılanlar, dini ibadet hakkının ihlalinin yanı sıra, Kudüs’teki tüm Müslüman ve Hristiyan kutsal ibadethaneleri için 1967’den beri yürürlükte olan rejimin de ihlalidir. Hristiyanların, Müslümanların ve Yahudilerin özellikle de bayramlarının olduğu bu dönemde sakin ve tüm inananlara karşı saygılı olunması gerekmektedir.
Bu yaşananların sorumlusu içerisinde Filistin halkına karşı kışkırtıcı nefret söylemlerde bulunan kişilerin de yer aldığı aşırı sağcı İsrail hükümetidir. İşlenen bu suçlar İsrail devletinin işgal altındaki topraklarda Filistin halkına karşı sürekli bir şekilde işlediği suçların bir devamıdır.
Tüm insanlığın gözü önünde işlenen bu suçlar, çifte standartların uygulanmasının hâkim olduğunu bir kez daha teyit etmektedir.
AKEL, Filistin halkıyla dayanışmasını bir kez daha dile getirmektedir. Uluslararası toplum İsrail işgalinin sona ermesini, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin derhal tanınmasını talep etmekle sorumludur