Home  |  Açıklamalar   |  Irkçılığa ve Faşizme Karşı Uluslararası Eylem Günü

Irkçılığa ve Faşizme Karşı Uluslararası Eylem Günü

Irkçılığa ve Faşizme Karşı Uluslararası Eylem Günü vesilesiyle bir bildirge yayınlayan örgütlerin temsilcilerinin yer aldığı heyet İçişleri Bakanı Sayın Nuris ile bir araya gelerek, bildirgeyi sundu. Bildirgeyi imzalayan örgütler mültecilerle tam dayanışmalarını ifade ederek, kökeni veya dininden bağımsız olarak tüm insanların uluslararası sözleşmelerden kaynaklanan insan haklarından ve özgürlüklerinden yararlanmaları gerektiği konusundaki kararlı tutumlarını vurguladılar.
Irkçılığa ve Faşizme Karşı Uluslararası Eylem Günü Bildirgesi
21 Mart Irkçılığa Karşı Uluslararası Eylem Günü vesilesiyle, dünyanın her köşesinde Irkçılığa karşı mücadele eden her insanla sesimizi bu yıl da birleştirmekteyiz.
Küçük yurdumuz ırkçılığa, faşizme ve yabancı düşmanlığına karşı sürekli mücadele, barış ve dayanışma bayrağını bu yıl da yüksekte dalgalandırmaktadır.
Günümüzde daha da acil hale gelen bu mücadele öncelikle mültecilere ve göçmenlere karşı olan insanlık dışı ideolojilerin yayılmasını durdurmak için sürekli ve ödün vermez olmalıdır.
Kârı insanlardan üstte tutan bir sosyoekonomik sistem var olduğu sürece, hâkim sınıflar ve tekeller çevrenin tahribatından kaynaklanan tehlikelere karşı sağır oldukları sürece, tekeller tarafından ülkelerin sömürülmesi ve savaşlar var olduğu sürece göç ve iltica durdurulmayacaktır.
Son yıllarda başka barbar dönemleri hatırlatan sahnelere tanık olmaktayız Teknolojinin hızla geliştiği günümüzde, insan haklarının sorgusuz sualsiz kabul edilmesi gereken bir çağda, sahile ulaşamayan çocukların ölü cesetlerinin kıyılara vurmasını insan aklı, insan vicdanı nasıl kabul edebilir?
Bugün insan ticareti yapılmasını, insanların boğulsunlar diye insanları denize atmalarını, insanların insanlık dışı koşullarda istiflenip pek çok şeyden mahrum bir halde hapsedilmelerini insan aklı, insan vicdanı nasıl kabul edebilir?
AB’de ve Kıbrıs’ta egemen çevrelerin bir yandan insan hak ve özgürlüklerinden söz ederken, diğer yandan mültecileri uzakta tutmak için duvarlar, dikenli teller dikmesini insan aklı, insan vicdanı nasıl kabul edebilir?
DİSİ hükümeti aklın ve vicdanın kabul edemediği, mantık ve yasa dışı böylesi politikalara damgasını vurmuştur.
Binlerce insanı ilk vardıkları ülkede hapseden Dublin sistemini kabul etmiştir.
Yeşil Hat’ı katı bir sınır haline getirmeyi hedefleyerek, Kıbrıs’ın kalbine dikenli teller örüp, bu hareketinin Kıbrıs sorunu açısından önemini, olası sonuçlarını ve vereceği mesajları görmezden gelmiştir.
Uluslararası hukuka göre tamamen yasa dışı olan ve insan hayatını tehlikeye atan uzaklaştırmaları, sınır dışı etmeleri gerçekleştirmiştir.
Bu emirleri veren İçişleri Bakanı bir gün gelip koltuğunda olmayabilir ama Kıbrıs ve Kıbrıs halkı onların keyfiliklerinin ve yasadışılıklarının sonuçlarını ödemeye çağrılacaktır.
Tüm bunlarla hükümettekiler, Kıbrıs toplumuna zehrini akıtma fırsatını kaçırmayan aşırı sağ ve Neonazizm ile birlikte ilerliyorlar ve onları güçlendiriyorlar.
Hükümete bir kez daha çağrıda bulunuyoruz:
• Göçmenlere/mültecilere yönelik olarak hükümet izlemeye devam ettiği politikasını yeniden tasarlamalı, uluslararası hukuku ihlal eden uygulamalardan kaçınarak insani kabul koşullarını sağlamalıdır.
• Kıbrıs Cumhuriyeti’ne tahsis edilen milyonlarca avro korunma ihtiyacı olanları korumaya, insan tacirlerine ve göçmenleri sömüren çevrelere kararlı bir şekilde karşı koymaya ve yabancı emekçilerin sömürülmesine karşı etkin bir şekilde mücadele etmeye hizmet edecek şeffaf, adil ve etkili bir mülteci ve göçmenlik politikasının uygulanması için kullanılmalıdır.
Biz mülteci ve göçmenlerle dayanışma içindeyiz. Onların korunmalarını, haklarının geliştirilmesini talep ediyoruz. Ayrımcılığa, ırkçılığa ve sömürüye karşı mücadele ediyoruz. Özellikle Ukrayna krizinden sonra bir insanın hayatta kalabilmek için kendini bilinmeyene belirsizliklere götüren mültecilik yolunda bulabileceğini artık herkes anlayabilmektedir.
Aynı zamanda Rus istilasının sonuçları altında çok zor günler yaşayan Ukrayna halkıyla dayanışmamızı ifade ediyoruz. Ayrıca çeşitli çevrelerin diğer ülkelerden gelen mültecilerden farklı olarak Ukrayna’dan gelen mülteciler karşısında sergiledikleri ikiyüzlülüğü de kınıyoruz. Biz her mülteci, zulme uğrayan her insanla dayanışmamızı ifade ediyor ve kökeninden, dininden bağımsız olarak herkesin uluslararası sözleşmelerden kaynaklanan insan haklarından yararlanması gerektiği konusundaki kararlı tutumumuzu yineliyoruz.
Tüm Avrupa’da ve dünyada ilerici güçlerle sesimizi birleştiriyoruz ve uluslararası faaliyetlere katılacağımızı ve “gönlümüzü utandırmayan bir dünya yaratana kadar” mücadeleye devam edeceğimizi ilan ediyoruz.
Dünyanın dört bir yanındaki ilerici güçlerle sesimizi birleştiriyoruz, bu uluslararası eyleme katılıyoruz ve şairin de dediği gibi “vicdanımızı sızlatmayan, gönlümüzü utandırmayan bir dünya yaratana kadar” mücadeleye devam edeceğimizi belirtiyoruz.
Emekçi Halkın İlerici Partisi – ΑΚΕL
Kıbrıs İşçi Federasyonu – PΕΟ
Birleşik Gençlik Örgütü ΕDΟΝ
POGO Kadın Hareketi
Kıbrıs Çiftçiler Birliği – ΕΚΑ
Kıbrıs Barış Konseyi
Irkçılığa Karşı Eşitlik, Destek Hareketi – ΚİSA
Cyprus Stop Trafficking
Sosyalistler İnsiyatifi – Protovulia Sosialiston
İşçi Demokrasisi – Εrgatiki Dimokratia
Sol Kanat – Arsiteri Pteriga
İlerici Öğrenciler Hareketi – PROODEFTİKİ Kinisi Κίνηση Fititon
İlerici Orta Eğitim Öğretmenleri Hareketi – PROODEFTİKİ Kinisi Katigiton
İlerici İlkokul ve Anaokulu Öğretmenleri Hareketi – PROODEFTİKİ Kinisi Daskalon ke Nipiagogon
PREV

Babalık İzni ve Ödeneği İçin AKEL’in Hazırladığı İki Yasa Önerisi Meclis’te Onaylanmayı Bekliyor

NEXT

Don olayından zarar gören üreticilerin yanındayız