Home  |  Açıklamalar   |  Kiprianu: Kıbrıs’ın Kıbrıs Halkına Ait Olduğunu Güvence Altına Alacak Çözüme Kadar Mücadele Devam Edecek…

Kiprianu: Kıbrıs’ın Kıbrıs Halkına Ait Olduğunu Güvence Altına Alacak Çözüme Kadar Mücadele Devam Edecek…

Kıbrıslırumların ve Kıbrıslıtürklerin Barış İçerisinde Yaşama Ve İlerleme İradelerini Güçlü Bir Biçimde Ortaya Koymalarının Zamanıdır

Yasadışı devletin ilanının yıldönümü nedeniyle AKEL’in gerçekleştirdiği etkinlikte konuşan AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu Kıbrıs ve Kıbrıs halkının aleyhine darbe ve istilayla işlenen cinayetlerin üçüncü halkasını teşkil eden yasadışı devletin ilanının kınanması için her yıl aynı gün aynı yerde bir araya gelerek, adalet sağlanana, Kıbrıs’ın Kıbrıs halkına ait olduğunu güvence altına alacak çözüme kadar mücadelenin devam edeceğini söyledi.

Kiprianu, Kıbrıs halkının ezici çoğunluğunun Kıbrıs Cumhuriyeti’ni önemli bir kazanım olarak hissederek kararlılıkla savunması sayesinde yasadışı devletin ilanına uluslararası toplumun yekvücut tepki gösterdiğini ve dünyanın bütün devletlerinin yasadışı devletin tanınmasını reddetmesinde sosyalist devletlerin ve Bağlantısızlar Hareketi’nin ortaya koyduğu kararlı duruşun etkili olduğunu dile getirdi.

Türkiye’nin işgali ve defakto taksimi meşrulaştırmak için yıllardır ortaya koyduğu girişimleri Kıbrıs Cumhuriyeti’nin varlığının savuşturduğuna işaret eden Andros Kiprianu, bu nedenle de AKEL’in işgali mahkûm eden her etkinlikte olduğu gibi bu etkinlikte de mücadele bayrağı olarak Kıbrıs bayrağını yüksekte dalgalandırdığını ifade etti.

Çözüm müzakerelerinde durgunluk yaşandığı bir dönemde yasadışı devletin ilan edildiğini hatırlatan Kiprianu, bugün de işgalci gücün taksim hedefini öne çıkarmak için bu durgunluğu istismar ettiğini kaydetti. Crans Montana’da müzakerelerin çökmesinin ve ardından süregiden çıkmazın yurdumuzu ciddi tehlikelerle karşı karşıya bıraktığını belirten Kiprianu, Sn. Anastasiadis’in muğlak öneriler ve sözde yeni fikirlerle zaman kaybetmesinin sonucunda müzakerelerin yeniden başlaması için BM Genel Sekreteri’nin taleplerinin daha karmaşık hale geldiğini ve taraflardan referans şartlarında anlaşmaya varmalarını istediğini söyledi. Bunun kolay olmayacağına dair AKEL’in daha başından itibaren uyarılarda bulunmasına rağmen Sn. Anastasiadis, Hristodulidis ve DİSİ’nin bu gerçeği anlama yerine AKEL ile alay edip, çok kısa sürede bu anlaşmaya varılacağını geçen yıl bu dönemde söylediklerini hatırlatan Andros Kiprianu, Sn. Anastasiadis’in bu kadar gecikmeyle dahi olsa artık Kıbrıs sorununun çözümüne, halkımızın yaşamda kalmasına ve güvenliğine öncelik vermesi gerektiğini vurguladı.

AKEL Genel Sekreteri Kiprianu, Sn. Anastasiadis’in referans şartlarında en nihayet anlaşmaya varılması için çalışması, üçlü buluşmaya giderek Ortak Açıklamayı, görüş birliklerini ve Guterres Çerçevesini ön koşullar öne sürmeksizin kabul ettiğine ikna etmesi gerektiğini kaydetti. Sn. Akıncı’nın da aynı şeyi yapması gerektiğini ekledi. Ortak vatanımızı yeniden birleştirmek için Kıbrıslırumların ve Kıbrıslıtürklerin işbirliği içerisinde olmasının ana hedefimiz olduğunu kaydeden Andros Kiprianu, Berlin’deki üçlü buluşmadan başarılı bir sonuç çıkması ihtimalini arttırmak için gereken olumlu havanın yaratılmasının altını çizdi.

Andros Kiprianu, Türkiye’nin saldırganlığını arttırmasına rağmen, yaşanan çıkmaz hakkında Kıbrıslıların da sorumluluğunun olduğuna dair uluslararası toplumda var olan imajın değişmesi gerektiğini ve bunun için de en başta Sn. Anastasiadis ve yakın çalışma arkadaşlarının çalışmasının şart olduğunu dile getirdi. Kiprianu, müzakerelerin yeniden başlayacağı noktaya ulaşılması başarıldığı takdirde Kıbrıs’ın Münhasır Ekonomik Bölgesi’nde Türkiye’nin de tahriklerine son vermesi gerekeceğini ve bunu yapmadığı takdirde görüşmelerin ilerleyememesinin sorumluluğunu da üstleneceğini ifade etti.

Türkiye’nin işgal altındaki bölgenin asimilasyonuna, ekonomik entegrasyonuna yönelik politikalarını giderek daha da yoğunlaştırdığına, toplumu kontrol amacıyla dini kullanmaya giriştiğine işaret eden AKEL Genel Sekreteri, Kıbrıs sorunu çözümsüz kalmaya devam ettiği sürece Kıbrıslıtürk toplumundaki gerici seslerin güçlendiğini, üzerinde anlaşmaya varılmış temelde çözümü isteyen ilerici güçlerin güç kaybettiğini söyledi. Başarısızlığa uğramış reçetelerle denemeler yapmaya zaman olmadığını belirten Andros Kiprianu, Kıbrıs halkının sadece ordular gittiğinde, yurdumuz kurtulduğunda ve yeniden birleştiğinde kendisini güvenlik içerisinde hissedeceğini vurguladı.

İki bölgeli iki toplumlu federasyon çözümüyle ulaşılacak tek egemenliği, tek vatandaşlığı ve tek uluslararası kimliği olan yeniden birleşmiş bir devlet çerçevesinde, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin devamı olacak birleşik ve bağımsız bir vatanda iki toplumun barış içerisinde birlikte yaşamalarının ve işbirliği içerisinde olmalarının güvence altına alınacağını belirtti.

İşgali ve yasadışı nüfus taşınmasını sonlandıracak, Kıbrıs’ı askersizleştirecek, yabancı güçlere yurdumuzun içişlerine müdahale ya da garantörlük haklarına izin vermeyecek, siyasi eşitliğin olacağı iki bölgeli iki toplumlu bir federasyon çerçevesinde toprağı, halkı, kurumları ve ekonomiyi yeniden birleştirecek, BM kararlarını, Doruk Anlaşmalarını, uluslararası hukuku ve Avrupa hukukunu temel alacak bir çözüm için AKEL’in bütün gücüyle mücadeleye devam edeceğini vurguladı.

Kiprianu kaybedecek zaman olmadığını, Kıbrıslırumların ve Kıbrıslıtürklerin bu memleket bizim, kimseye bağışlamıyoruz diyerek barış içerisinde yaşama ve ilerleme iradelerini güçlü bir biçimde ortaya koymalarının zamanı olduğunu ifade etti.

15 Kasım 2019

PREV

Yasadışı Devletin İlanının Yıldönümü Hakkında

NEXT

BM Genel Sekreteri’nin Raporu Hakkında