Home  |  Açıklamalar   |  Ülke Taksime Sürüklenirken Kılıktan Kılığa Giren AKEL Değil, Sn. Anastasiadis ve Sn. Hristodulidis’tir

Ülke Taksime Sürüklenirken Kılıktan Kılığa Giren AKEL Değil, Sn. Anastasiadis ve Sn. Hristodulidis’tir

 

Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis’in AKEL’e karşı saldırarak, AKEL’in “Türkiye’yi haklı gösterdiğini” ve Kıbrıs sorununda yaptığı eleştirilerin hedefinin partisel hesaplardan kaynaklandığı iddialarına cevap veren AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, yaşanan olumsuz gelişmeler hakkında AKEL’in iki yıldır sürekli uyarılarda bulunduğunu ve kimilerinin kendine gelip Kıbrıs sorunuyla ilgili olarak sorumlulukla davranmaları gerektiğini anlamadıkları takdirde ülkenin taksime sürükleneceğini söyledi.

Her fırsatta kılıktan kılığa girenlerin Sn. Anastasiadis ve Sn. Hristodulidis olduğunu kaydeden Kiprianu, onların bu durumuna ilişkin pek çok örneği AKEL’in sıralayabileceğini ifade etti.

AKEL Basın Sözcüsü Stefanos Stefanu da Nikos Hristodulidis’in AKEL’e yönelik sözlü saldırısına yanıt vererek, iki devletli çözümle flört edenlerin Türkiye’nin işini kolaylaştırdığını, gerek bunu ve gerekse Kıbrıs sorununda Cumhurbaşkanının sergilediği çelişkili tutumları ve dönüşümleri birilerinin Anastasiadis’in bakanına kolaylıkla gösterebileceğini söyledi. Hükümettekiler nasıl başardılarsa başardılar diye konuşan Stefanu, Kıbrıs sorununda Türkiye’nin BM Genel Sekreteri’nin raporlarına dahi suçlarından arındırılmış bir halde sunulduğuna işaret etti.

Stefanos Stefanu Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis’in küçük siyasal hesaplarla AKEL’e saldırma yerine, Mağusa’nın kapalı kenti hakkında hükümetin sergilediği iki dillilikle uğraşması gerektiğini söyleyerek, Mağusa’nın kapalı kentine nüfus yerleştirilmesi hakkında Türkiye’nin planlarının -hükümettekilerin başlangıçta söylediklerinin aksine- bir blöf değil, gerçek bir tehdit olduğunu kaydetti.

Stefanu, Türkiye’nin Kıbrıs aleyhine yeni oldubittileri öne çıkardığı anda, Kıbrıs’ın Münhasır Ekonomik Bölgesi’nin “zırhlandırıldığı” mitini ve “Türkiye’nin yaptıkları ya da dedikleriyle artık bizi endişelendiremeyeceği”, Kıbrıs diplomasisinin Türkiye’ye karşı sıkı önlemler alınmasını başaracağı yönündeki söylemleri dillendiren hükümetin aslında dış politikadaki başarısızlıklarıyla da uğraşması gerektiğine işaret etti.

AKEL’in seçimler öncesinde de, sırasında da, sonrasında da hep aynı şeyi söylemesinin bir hükümet yetkilisi için alışılmamış ve anlayamayacağı bir şey olduğunun açıkça görüldüğünü belirten Stefanu “biz AKEL olarak hitap ettiğimiz kitleye göre ne kılık değiştiriyoruz, ne de söz ve duruşumuzu değiştiriyoruz. AKEL, bugün de ifade ettiği aynı tez ve ilkeleri yıllardır savunuyor” dedi. Stefanu, yaşanacak gelişmeler hakkında hükümettekiler rehavet içerisindeyken, Kıbrıs sorununda tehlikeli gidişat ve işgalci gücün yeni ciddi oldubittilere yol açması hakkında AKEL’in sürekli uyarılarda bulunduğunu ve sonunda da ne yazık ki haklı çıktığını kaydetti. AKEL’in haklı çıkmayı değil, Kıbrıs’ın ve halkımızın hak ettiği sonuca ulaşmasını talep ettiğini söyleyen AKEL Basın Sözcüsü, bunun için de AKEL’in üzerinde anlaşmaya varılmış olan çözüm çerçevesine, varılan görüş birliklerine, özlü görüşmelerin yeniden başlaması çabasına, Kıbrıs’ı kurtaracak ve yeniden birleştirecek çözüm perspektifine tam bağlılık ve tutarlılık içerisinde olunmasını talep ettiğini ve bunda ısrar ettiğini vurguladı.

18 Eylül 2019

PREV

Çavuşoğlu’na Cevabımız Kıbrıs’ı Kurtarmayacak Ve Yeniden Birleştirmeyecek Hiçbir Çözümün Tartışma Konusu Olmadığıdır

NEXT

Sayın Çavuşoğlu’ya verilecek en iyi cevap referans koşullarında süratle sonuca varmaktır