Başpiskoposluk’un Otelinin Arka Bahçesi Olsun Diye Antik Alanının Yıkımına Anastasiadis Hükümeti Boyun Eğiyor
AKEL Basın Sözcüsü Stefanos Stefanu yaptığı açıklamada Yeroşibu’da işlenen kültürel cinayet hakkında Anastasiadis-DİSİ hükümetinin günlerdir süren suçlu suskunluğunun ardından özünde suç ortaklığını itiraf ederek duruşunu ortaya koymak zorunda kaldığını söyledi.
Arkeolojik araştırmaların tamamlanmasını bile beklemeden Ulaştırma Bakanı’nın yaptığı açıklamayla Anastasiadis-DİSİ hükümetinin Başpiskopos’la al-ver’de sonuna kadar gitme kararlılığında olduğunu ortaya koyduğunu söyleyen Stefanu, bilimsel kurumların, Yeroşibu Belediyesi’nin, yurttaşların örgütlü yapılanmalarının endişelerini ve çığlıklarını hükümetin ve Başpiskopos’un küçümsemesinin öfke yarattığını kaydetti.
AKEL Basın Sözcüsü Yeroşibu’daki antik alanın Başpiskopos’un inşa etmeyi istediği lüks otel ile iki gökdelenin arka bahçesi olması için hükümetin antik eserleri yıkarak Başpiskopos’un isteklerine boyun eğdiğini belirtti.
Stefanu hükümete Başpiskopos’un ya da bir başkasının gökdelenlerinin ve otelinin ne zamandan beri yurdumuzun antik eserlerinden ve kültürel mirasından daha önemli olduğu sorusunu yöneltti.
“Başpiskopos’un business traktörlerinin geçmesi için hükümettekiler ne zamana kadar yasaları, ilkeleri, değerleri ve antik eserleri yerle bir etmeye devam edecekler? Hükümettekiler devletimizin çağdaş, laik ve Avrupalı olduğunu ne zaman anlayacaklar?” sorularını soran AKEL Basın Sözcüsü Stefanu “Yeroşibu’daki kültürel cinayet önlenmelidir ve AKEL bunun için gerek Meclis’te, gerekse Meclis dışında mümkün olan her şeyi yapacaktır” diye konuştu.